25 Ocak 2012 Çarşamba

Fucking CP


     
Yine her zamanki gibi bir iş günü idi. Evebeynlerin çocukları ile birlikte Jr. Gemini den çıkıp kendi aletine gelişlerini bezginlikle izledi o genç. Önceki turdaki çocukların sonuncusu olan o ufak saçları örgülü zenci kız , parmaklıkları tutarak çığlık atmayı bırakıp , çıkış kapısından çıktığında, sıradaki onlarca insandan biri şişman, biri ince iki zenci çocuk fark etti. O an üstündeki tüm bezginlik gidiverdi. Çünkü bütün rotasyon boyunca bu anı beklemiş ve sonunda fantezisini gerçekleştirme zamanı gelmişti. Giriş kapısını açtığında kapının parmaklıklarına tırmanıp bekleyen o küçük maviş sarı saçlı çocuklara “ back up ! ı m gonna open the gate” demeyi ihmal etmedi. Fakat yine her zamanki gibi içlerinden biri ne dediğini anlamamıştı. Böylece kafası kapıya çarpan o çocuk, feryadı basmıştı. Feryadı basmasıyla susup gülümsemesi bir olan küçük oğlan çocuğu paytak adımları ile oturacağı yere ilerlerken kucağında küçük bir kız çocuğu ile adam herkesin sorduğu o soruyu yine soruyordu.
-          is my doughter tall enough ?
-          eee.. can she walk independently ?
-          ha !
genç adımlarını gösterip tekrar söylediğinde
-          yeap
-          she can ride
-          she cant!!!
-          No ulan she is okey…  sikicem bu İngilizce’yi de amına koyyim ya
Nihayet adamla anlaşıp arkasını döndüğünde iki zenci çocuğun tam da isteği olan spaceshipe binmeye çalıştıklarını heyecanla izledi. Önünden koşarak geçip giden ufak velede aldırış etmeyip arkaya binmek isteyen büyük zenciyi engelleyip ön koltuğa oturttuğunda geriye sadece onları tek bir kemere bağlamak kalmıştı. Ondan sonra ride’ı çalıştırmaya başlayabilir ve onların bu halini seyredip biraz olsun eğlenebilirdi.
Emniyet kemerini bağlamayıp yalamayı tercih eden ufak sarışın kız çocuğunun kemerini bağladıktan sonra o iki zenciye döndü. Ufak olan kendi kemerini bağlamış büyük olansa yerinden kurtulmaya çalışıyordu. Büyük bir soğukkanlılıkla küçüğün emniyet kemerini çözüp ikisini tek bir kemere bağlamaya koyulduğunda büyük zencinin bacağını yukarı kaldırdığını fark etti. Rahatsızlığı her halinden belli olan çocuğun dizini indirmeye çalışırken o sesi duydu. Zenci bacağını indirmemekte direnirken zenci ye “ make dawn your knees ı will fasten your seatbelt “ demesine rağmen o sesi duymaya devam ediyordu. Biri kendisine sesleniyordu.” DİNÇEEEERRR DİNÇEEERRR”. Sonunda çocuğun dizini tutup zorla indirmeye başlayınca çocuk DİNÇÇERRR DİNÇERRR diye bağırdığını dehşetle izledi o genç. O an olan oldu ve tiz bir sesin ardından ortalık kararmaya başladı. Karşısında beliren görüntüye bilinçsizce bir iki saniye baktıktan sonra o sesin kimden geldiğini gördü. Adam yattığı yataktan bağırmaya devam ediyordu. “ DİNÇÇEEERR!!!   saçmalama Dinçer !!! git yat uyu….dön arkanı ve git yat uyu!!!”… etrafında olan biteni anlamaya çalışan genç, ranzanın üst katında kendisini seyretmekte olan adamın ne dediğini duydu:“ hımmm anladım”  .... Ranzanın üst katındaki adam bi süre kendisini seyrettikten sonra uykusuna geri dönmeyi tercih edince oda yine çoluk çocukla dolmaya başlamıştı genç adam için. Kısır bir döngünün içindeydi artık. Tüm gece yine çocukların kemerlerini bağlamaya ve kontrol etmeye devam etti. Taki tek bir sesten sonra bu eziyet sona erecekti… Karanlığın içinden gelen tiz bir çığlık…..
AMAN ALLAHIM SAAT YEDİ KIRKYEDİİİİİİİ !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!1
                                                                                                    
                                                                                                       2008, Istanbul

Anahtar Deligi



Italya'daki ilk gunlerimde Gaslini Hastenesindeki hocam Vito Pistoia bana Cenova'nin tatil mekani ve en krema kesiminin yasadigi  Nervi'de bir kilise yurdunu onermisti. Gecenin birinde hastaneden arkadaslarimla ictikten sonra sagolsun Fabio beni o ufacik arabasi ile Collegio Emiliani'nin buyuk dis kapisinin onune birakti. Sirilsiklam sarhostum. Kilisenin kapisina isedikten sonra, cebimden cikardigim eski moda anahtarla demir dis kapiyi acmaya koyuldum. Kilisenin kapisi adeta o iman yuvasini kafire karsi savunurcasina acilmiyordu. Kararimi vermistim disarida uyuyacaktim. La Passagata'da kendime uygun bi kose aradim. Hava haziranin sonu olmasina ragmen soguktu. Siktir et diyip onca yolu tekrar yurudukten sonra kapiyi acmaya tekrar koyuldum. (Fakat Cenova'ya ikinci gelisimde o begenmedigim yerde uyumaya calismistim. harbi soguktu. kafami s.kiyim). Bu sefer o iman kapisi sanki yeterince cezami cekmisim gibi sonuna kadar acildi. Peki neden simdi bu basimdan gecen sacma sapan hikayeyi anlattim. Cunku daha once de cevremdekilerin israri ile bi blog acmaya karar vermistim, ama basaramamistim (oysaki cocuk oyuncagi amk). Bu sayfayi acar acmaz aklima o 2009'un Haziran sonu geldi. Bu blog'u o bana ilk sefer de acilmayan buyuk demir kapi ile ozdeslestirdim.. Bu blog'u neden actigimi hala bilmiyorum. belki yakin zamanda ona dair bir kayit daha hazirlarim. Evet sevgili olmayan blog okuru, bu yazi senle ilk bulusmamiz, orda olmamana ragmen seni anlayabiliyor ve duygularini hissedebiliyorum.

Anahtar deliginden anahtarimi soktum ve bu sefer blog'un kapilari bana sonuna kadar acildi.